Kayıtlar

İnceleme ♥ Love & Country (Demo)

Resim
  Alman, yenur omega 5. Merhaba sevgili oyun ve görsel roman severler. Dün yine Steam'de gezinirken Love & Country gözüme çarptı ve demosunu oynamak istedim. Oyun tam sürüm olarak çıkmış durumda, aşağıya mağaza linkini bırakacağım.  Love & Country'de 1. Dünya Savaşı sırasında Fransızlara casusluk yapan bir Amerikan kız (Lillian) olarak oynuyoruz. Neden? Ne neden? Nedenini boş verin, casusluk bahane beyler şahane. İki adet LI'miz bulunmakta. Bunlardan biri ekip arkadaşımız Fığansız Emile ve Aleman Anton. Emile "tall dark handsome" tanımına uyarken Anton da tam bir aryan- neyse... Öhöhöhöhöm ne diyordum, evet. Kızımız kadınlığını kullanarak işine yarayacak bilgiler edinmeye çalışadursun ben de size oyunda daha önceki VN'lerde görmediğim ama hoşuma giden bir şeyden bahsedeyim. Oyun farklı ülkelerde geçtiği için (Şimdilik sadece Fransa ve Almanya'yı gördüm.) haliyle karakterler oranın diliyle konuşuyor ve bu oyuna da yansıtılmış. Fransızca veya Almanca

Gece İzlemelik Oyun #2 | Outlast & Whistleblower DLC

Resim
İnsanlar garip canlılar. Kendilerini eğlendirmenin değişik yöntemlerini buluyorlar. Kimi kolezyumda aslanların gladyatörleri parçalamasını izliyor kimi de sıcak evinde yorganının altına sinerek korku filmleri izliyor. Korku filmleri beni etkilemez lakin o şey bir korku oyunuysa işler değişir.  Outlast... Gerici atmosferi, kendini içine çeken derin hikayesi ve unutulmaz müzikleriyle hafızalara kazınmış, bir döneme damga vurmuş korku oyunu. Yıllarca Muratabigf'den izleyip ancak bir iki yıl önce kendim deneyimlemiştim. E, ama bunu da oynamasam ayıp olurdu; ergenliğimi bu oyunla geçirdim denebilir. Fakat oynarken birden fazla ölünce o eski korkuyu hissetmediğimi fark ettim. Whistleblower'a yeni başlamıştım ki hatırlamadığım bir sebepten ötürü oynamayı bıraktım, sanırım başka şeylere sarmıştım o ara. Geçenlerde yine "ne izleyeyim" diye aranırken birden aklıma Outlast geldi, beni tasasız ergenlik yıllarıma döndüren kanalları tekrar izlemenin iyi geleceğini düşünerek önce se

Bu Üçlü Çok Güçlü: Favori Hint Dizilerim

Resim
 "Ayy, Hint dizisi mii..." dediğini duyar gibiyim sevgili okur, ama dur hemen önyargılı olma. İğneyi başkasına çuvaldızı kendime (milletime) batırma prensibiyle Hint dizilerinin -özellikle şimdiki- saçma sapan Türk dizilerine bin bastığını söylemem lazım. Madhu ve RK Hint dizilerinden ve Bollywood'dan elbette haberim vardı, fakat belli bir zamana kadar ilgimi çekmemişti. Liseye gidiyordum, 2015 senesiydi. Bir yaz gecesi (2015'in yaz geceleri kızlarla benim için efsanedir.) pek adetim olmasa da bir Hint filmi izlemeye karar vermiştim. Adı Aashiqui 2 (İki Aşık) idi. Hayır tamam Hintçe bilmiyorsun da e be Yağmur, "aashiqui" kelimesinin "aşık" olduğunu da mı anlamadın? Valla anlamamıştım, hatta bunu bir serinin ikinci filmi zannetmiştim. Ancak izledikten sonra jeton düşmüştü. HER NEYSE, toparlıyorum. O film beni bayağı etkilemişti, hayatımda ilk defa bir filmin sonunda ağlamıştım. Şimdi izlesem ağlamam, o ayrı mesele. Hatta zamanda geriye gitsem on beş

Ev Tipi Pixel Art

Resim
Hellö hellö. Geçenlerde FNAF filminin çıkmasıyla beraber eskilere gidip beynimin FNAF kısmındaki tozları üfledim. Daha önce de dediğim gibi eskiden korku oyunları oynayamadığım için sadece ilk oyununu ikinci geceye kadar oynayıp kapatmıştım. Hoşuma giden şeylerin lore'unu öğrenmeyi sevdiğim için devam oyunlarını her ne kadar oynamasam da evrene hakimdim. (Purple Guy'cıyız ezelden beri.) Ama konu bu değil sdfghjkl. Konumuz ilk kez Stardew Valley oynadıktan sonra yaptığım ve FNAF filminden sonra yeniden canlanan fangirl'lüğümün hatırlattığı bir hobim: Pixel art. Pixel art'a genel hatlarıyla bayılan biriyim, canlı renklerinden mi yoksa noktaların birleşerek yüksek çözünürlüklü sanat eserleri oluşturmasından mıdır bilmem hep çekilmişimdir. Şimdi size yaptıklarımı göstereceğim, olur da evde bir şeyler izlerken sıkılır da yapmak istersiniz diye. Önce Stardew ile başlayalım. Yanlış hatırlamıyorsam Stardew'u ilk kez 2018 yılının sonlarına doğru oynadım. Yani aşağıdakiler ya