Gece İzlemelik Oyun #2 | Outlast & Whistleblower DLC

İnsanlar garip canlılar. Kendilerini eğlendirmenin değişik yöntemlerini buluyorlar. Kimi kolezyumda aslanların gladyatörleri parçalamasını i...

21 Şubat 2024 Çarşamba

Gece İzlemelik Oyun #2 | Outlast & Whistleblower DLC

İnsanlar garip canlılar. Kendilerini eğlendirmenin değişik yöntemlerini buluyorlar. Kimi kolezyumda aslanların gladyatörleri parçalamasını izliyor kimi de sıcak evinde yorganının altına sinerek korku filmleri izliyor. Korku filmleri beni etkilemez lakin o şey bir korku oyunuysa işler değişir. 


Outlast... Gerici atmosferi, kendini içine çeken derin hikayesi ve unutulmaz müzikleriyle hafızalara kazınmış, bir döneme damga vurmuş korku oyunu. Yıllarca Muratabigf'den izleyip ancak bir iki yıl önce kendim deneyimlemiştim. E, ama bunu da oynamasam ayıp olurdu; ergenliğimi bu oyunla geçirdim denebilir. Fakat oynarken birden fazla ölünce o eski korkuyu hissetmediğimi fark ettim. Whistleblower'a yeni başlamıştım ki hatırlamadığım bir sebepten ötürü oynamayı bıraktım, sanırım başka şeylere sarmıştım o ara.

Geçenlerde yine "ne izleyeyim" diye aranırken birden aklıma Outlast geldi, beni tasasız ergenlik yıllarıma döndüren kanalları tekrar izlemenin iyi geleceğini düşünerek önce serinin tamamını Oyun Delisi'nden izledim, sonra ikinci kez bir de Muratabigf'den. Yanılmamıştım; kendimi gerçekten ortaokul, lise yıllarıma dönmüş gibi heyecanla izlerken buldum. Şimdi belki bilmeyenler vardır diye kısaca Outlast ve Whistleblower DLC'sinin konusunu spoilersız anlatacağım, sonra da neden Oyun Delisi ve Muratabigf'den izlemeyi seçtim bunun üzerine lak lak edeceğim.

Miles Upshur

Outlast'te amacımız araştırmacı gazeteci Miles Upshur olarak bize gelen bir ihbar üzerine önceleri akıl hastanesi olarak işletilen ve kapatılan, daha sonra da hizmete "kar gütmeyen kuruluş" kisvesinde Murkoff Corporation tarafından yeniden açılan bir illegal insan deney tesisine girerek oradaki insanlık dışı durumları kayda almak ve Murkoff'u ifşa etmek. Whistleblower DLC'sinde ise bize bu ihbarı yapan kişi, yani Waylon Park olarak oynuyoruz. Whistleblower da başlı başına bir oyun, DLC değil de standalone olarak çıksa hiç göze batmazdı. 

Bu oyunu izlemek oynamaktan gerçekten daha zevkli. Sonuçta hayatta kalmaya çalışacağım diye ben kaçmıyorum, keyfim rahat. Yine de jump scare ve türevi gergin yerlerde oynayan kişi kadar korku hissediyorum. Bana "Gece olsa da Outlast'e devam etsem." dedirten bu iki kanala şimdi göz atalım.

Bunlardan ilki Oyun Delisi. Bu kanaldan Outlast serisi izlerken vazgeçemememin en büyük nedeni Tamer abinin yanına konuk almasıdır. O kadar eğlenceli oluyor ki, sanki ben de onlarla oradaymışım da beraber oynuyormuşuz gibi hissediyorum. Bir de ne demişler, birlikten kuvvet doğar. Üç kişi olunca "güvende" hissediyorum akjsfhkg. Arada sanki beni duyacaklarmış gibi cevap vermem de cabası... Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Aşağıda oynatma listesini bulabilirsiniz, yeni sekmede açılır.
Konuklar ikinci videodan itibaren gelmeye başlıyor.

Diğer kanal da Outlast'i 2013 yılında ilk kez izlemiş olduğum Muratabigf. (Eskiden kanalın adı böyle birleşikti, o yüzden hiç ayıramayacağım.) Bazı insanlar Murat'ı fazla küfürbaz bulabilir, nitekim haklılar ama o yıllardaki hoyratlığı ve deli akan kanı videoları çok eğlenceli kılıyordu. Adam çok güzel korkuyor be, ilk videoda meşhur kapılı sahneyi her izlediğimde gülmekten geberiyorum. Korkudan sürekli konuşması, komik tespitleri, karakterlere laf yetiştirmesi ve korkunca ağız dolu küfür etmesi bu seriyi benim için efsanelerden biri yapıyor. 

Velhasıl kelam, daha önce duymadıysanız bu iki kanaldan izleyip güzel vakit geçirebilir, oynadıysanız da kontrolü bu sefer onlara verip siz arkanıza yaslanabilirsiniz. Her türlü gideri olan Outlast'ten uzunca bir süre sıkılacağımı zannetmiyorum. Efsane müziklerinden birini de alta yapıştırıp bu yazımda sizlere veda ediyorum. Arkanızı kollamayı unutmayın küçük domuzcuklar... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder